bu hayatta iki şeye gıcık olurum; birincisi, iş yapmak yerine akıl veren insanlar, diğeri ise şeffaf bantların ucu. nalet gelsin ona tırnaklar yeni kesilmişken ucunu bulmak çok zor.

bugün doğadanın portakal kabuklusunu alıp denediğim güzel çaydır. yukarıda abartılmış ama tadı kişiye göre değişir benim çok hoşuma gitmiştir, koku olarakta öyledir. gözümde ıhlamurun tadı ve kokusuna rakip olabilecek çaydır.

metinleriyle, sepyadan renkli tona sonra geri sepyaya dönüşüyle, zona' nın ne kadar tehlikeli bir yer olsada huzur verici olmasıylada ve tabiki, tabikide müzikleriyle büyüleyen tarkovski filmidir. nedense hayatımda hiç bir filmde bu filmdeki kadar huzurlu hissetmedim, heleki en başta renkler sepya, mutfak eski, bir soba üstünde güğüm çok güzel kareydi çok duygulandım, çok özlemişim eskilerden eşyaları. mutfağın tek eksiği ampüllerin yuvarklak düğmeleri vardı eskiden belki tek eksiği oydu, belki de vardı da kameranın açısı yetmedide göremedim. son ders aşk ve üniversite filminde ferhan şensoy eski evine girdiği zaman açmaya çalıştığı bir yuvarlak ampül düğmesi vardı ya hah ondan bahsediyorum. o ampül düğmesi aslında eskilerde kalan eski bir detaydı ve stalkerın evinde görebilmeyi çok isterdim.

--spoiler bile olmayabilir, çünkü tarkovski yi anlamak kolay iş değil--

yönetmende 78 yılında bunu çok iyi başarmış, sepyadan renkliye geçişi ile, belki de demek istediği de bu olabilir. zona da herşey renkli çünkü şuanı, geleceği anlatmak için ama zona dan başka yerler hatta hayaller bile eski sepya renginde ama zona da, olduğu yerde* * * * * herşey bütün renkleriyle kendini göstermektedir.

ve nedense film, dizi gibi şeylerde ara geçişler olduğu zaman hatta bazen müzik şarkı bile koyarlar, o zamanlarda hemen ileri sararım ama zona ya giderken ki tren sahnesinde ileri sarmak aklıma bile gelmedi.

--spoiler--

bana göre bu filmi izleyenlerin çoğu şurda üstad ne demek istedi diye düşünürken ben filmde huzur buldum dostlar. gerçi tarkovski filmi çekerken iki kere kalp krizi geçirdiği söylenir.

filmin en çok etkileyen diğer yönü ise bu filmin sovyet zamanında çekilmiş olması.

facebookta görüyorum ve diyorum ki; tamam, kızlar fotoğraf çekilmeyi, bunu paylaşmayı sevebilirler, ne var ki bunda. doğrudur ama birbirinden alakasız kızların ellerini bellerine koyup aynı duruş şekli, aynı saç stili ve hatta aynı kıyafet tarzıyla gördükten sonra diyorum ki, sizin yaratıcılığınızı s.k!?m.

george michael - careless whisper, kimse yazmamış enterasan,
lykke li - get some da çok hoştur.

ayakta alkışlanacak, ıslıklar öttürülecek insandır, çok doğru yolda ilerlemektedir.
doktorunda dediği gibi "sigaranın hiç bir iyi yanı yok" ama sigarızlığın artılarını kazarak çok iyi yolda ilerlemektedir.
helal sana, baban olsam alnından öper gurur duyardım.**

"hıuoooooop mecnuuuun"
-ismail a.

her zaman uzman görüşüne saygı duyarım ama diyetisyen değilim fakat 115 kilodan 87 kiloya düştüm sizle sadece tecrübemi paylaşıcam.
herşeyden önce söylemem gereken şu ki; bu iş aslında yaparsın yapamazsın daha doğrusu irade meselesi üstüne kurulu değil, tamam bir payı var, eyvallah ama irade kısmı %20 falan ve 2 haftaya kalmadan %0 a düşüyor yani kontrol sende şunu yerim bunu yemem diyecek kıvama geliyorsun. bana göre işin %100 lük kısmı bilgiyle alakalıdır, yani birinin hazır diyet, spor programı vermesinden çok hangi yiyecekte ne olduğu veya hangi sporun hangi kas grubu çalıştırdığı, kardiyo mu direnç egzersimi falan gibi, yani özet olarak size balık verilmesinden çok, kendi balığınızı tutmanız daha iyidir ama öğrendiğiniz bilgiyede körü körüne bağlanmayın bugün sağlıklı denilen yiyecek, yarın zararlı çıkabilir ama araştırmaya devam edin.
işe ilk olarak kalorinin ne olduğu öğrenmek ile başlayın, bu kilo vermenin değil beslenmenin abc sidir ve bu bilgi altın değerinden, burda size uzun uzun kalori nedir falan diye anlatmıycam çünkü dediğim gibi benim dediğimi okuyup geçmeniz değil diğer sitelerdende bakıp araştırın. kaloriyi bilmek en önemlisidir misal marketten alacağınız herhangi bir yiyeceğin üstünde s*ke s*ke kalorisi yazmak zorundadır ve hesabınızı buna göre yapabilirsiniz. günlük alınması gereken kalori ihtiyacınız eğer hareketsiz bütün gün oturuyorsanız 2000 kaloridir, ha şunuda unutmayın 2000 kalorinin altına olursa hastalanırım falan diye düşünürseniz öğrenilmesi gereken konular karbonhidratlar, proteinler vs. vs diye gider*. 1000 kalorilik bir diyet hazırlarsanız* 1 haftada 1 kilo verirseniz, abartıp haftada 5 kilo vericem demeyin, ağzınız burnunuz yamulur. haftada 1 kilo vermek en güzelidir, dengeni bozmaz üstüne rahat rahat gezer tozarsın ha şunu söylemek zorundayım eğer benim gibi tamamen şekeri, tatlıları ve ekmeği keserseniz ilk bir hafta baş ağrısı ve sinir yapar, sebebi ani kan şekeri düştüğü için bünyeyi uyarıyor, diyor insülin azaldı normalde vücut böyle bir açlığa alışkın değil diye, eğer herhangi bir metabolizmayla alakalı bir sıkıntınız yoksa** 1 hafta sonra bünye insülin seviyesini düşürüyor ve baş ağrıları kesiliyor, ondan sonrasında rahatlığa kavuşuyorsunuz, ama şunuda belirtmek gerekir ki bu insülin seviyesini düşürdükten sonra* tatlı yediğiniz zaman canınız çekti falan insanlık hali olur öyle, o zaman kalp çarpıntısı yapabilir, süt veya ayran kalp çarpıntısını düşürebilir ya da kendiliğinden de geçebilirde kalbi zayıf olanlarda sakıncalı. zaten bu süreye kadar sizin şekerleri falan arıştırıp* ne s*k*k bir şey olduğunu bilmeniz gerek size araştırmanızı tavsiye ediceğim bazı konular olucak, biyoloji sınavına mı hazırlanıyoruz lan dingil diyebilirsiniz ama şunu da unutmayın ki araştırmalara göre kanıtlanmıştır hatta *beslenme biçimlerine göre insanların yaşamsal fonksiyonlarında, ömürlerinde ve psikolojik olarak artış olmuş. psikolojik olarak insan az yemekle nasıl iyi hissederden diye düşünmeyin, onlarda aslında biyolojik ve kimyasal reaksiyonlar bütünüdür, misal olarak balık yağı kullanmak* depresyondan uzak tutar. neyse konu sapmasın araştırmanızı istediğim konuları yazayım;
glisemik endeks,
bazal metabolizma,
gıdalar, yani başlıca ana gruplar; karbonhidratlar, yağlarler, proteinler, vitaminler, mineraller bi de su*. bunlar içinde karbonhidradlar ve proteinleri aşırı tavsiye ederim örnek olsun diye sporcuların neden proteinle beslendikleriyle alakalı bir çok siteden öğrenebilirsin tabi aynı zamanda karaciğere dokunabileceğini de. unutma herşeyin artı ve eksi yönlerini bilmelisin, anabolizma ile katabolizma gibi.
spor aktiviteleri, gerçi ben pek vakit ayırmadım zaman sıkıntısından dolayıda ama hiç te yapmadım diyemem misal olarak yemekten önce spor yaparsanız abartılı değil yarım saat koşma, merdiven çıkma gibi kardiyo egzersizi yapıldığı zaman yemekten alıcağınız kalorinin de arada kaynama ihtimali var, yada kas yapanların çoğu tarafından bilinen bir şey olarak kas çalıştıktan sonra protein almak kasları güçlendirir tabi insanların alabileceği 3-4 saat içinde 30-40gr proteinden fazlasını sindiremez deniliyor, bir doktora sormak lazım.
neyse siz demek istediğimi anladığınızı umuyorum araştırıp öğrendiğiniz zaman şevkiniz zamanla artıcak ve daha çok öğrenmek istiyceksiniz, zaten öğrenmeyi seven biriyseniz değmeyin keyfinize, dediğim gibi bu iş bana göre iradeden çok bilgiyle alakalı, yapınca oluyo herkesde potansiyel vardır, kafanızı rahat tutun ama tabi doktora da gidip sormak lazım yani öyle cahil cesareti diyetin birine dalıp vitamin eksikliğinden gemici hastalığı diyorlardı galiba o yüzden canınızı sıkmayın, ben size örnek olarak 115 kiloyken başladığım diyeti de anlatayım zamanla öğrendikçe modifiye ettim umarım yardımcı olur,
sabah;
1 tas yağsız süte çay bardağı kadar eti lifalif atıp isterseniz üstüne kuşüzümü, leblebi, fındık veya meyva doğrayın yada meyvayı yanında yiyin hiç farketmez. eğer meyve dışındaki seçeneklerden kullanıcaksanız mümkünse kavrulmamış 1 veya 2 kaşık atın, kalori falan zaten öğreniceksiniz zaten bir süre sonra ayarı kendiniz yaparsınız. unutmadan lifalifin* içinde sadece lif olduğu için vücut sindiremiyor ve sadece mideyi bir süre dolu tutup dışkı olarak çıkıyor, sıkıntısı kabız yapabilir bende barsak ve hemeroid olduğu için bırakmak zorunda kaldım eğer sizdede varsa kullanmayın lifin tek faydası bir süre tok tutmak başkada bir işi yok.

öğle: bir tane light yogurt ama hani bu dönercilerde satılan ufak ayranlar olurya 50 kuruşluk onlar kadar, 1 tane meyva bir tane eti mısır-pirinç patlağı yeşil paketli olan, bunun yerine başka birşeyde koyabilirsiniz ya da dayanırım derseniz komple öğle yemeğide yemeyebilirsin senin seçimin ama dersti, işti falan performans düşüklüğü, baş dönmesine de katlanılmaz ne olur ne olmaz zayıflıycam diye de sağlığından olma, senden kıymetlimi, ya da tüm bu öğle yemeği yerine yemekhane varsa daha güzel bir tabildot yemek ortalama 500-900 kalori arasında olur hem ne yicem derdinde olmaz.

akşam yemeği: protein ağırlıklı ve yağsız misal 150 gr. haşlanmış tavuk göğsü idealdir ama dersenki hocam bana detay girme daha basit anlat dersen, evde ne yemek varsa ekmeksiz bir tabak taze fasulye olur, bulgur olur farketmez karavanadan ne çıkarsa, yanında istersen salata yağsız olsun ama sirkesi, limonu falan sana kalmış yanında su, ayran, çay iç ben son 1 aydır böyle yapıyorum işe yarıyor.

bu yaptığım diyette gece akşam yemeği ile gece yatma arasında 4 saat bir ara kesin bırakıyorum, çünkü benim yaptığım diyet az ye sık ye ye ters olarak az yiyip aç kalma üzerini kurulu, zararlı mı tabiki zararlı ama daha önce çok zor durumlarda dayandığım için bende sıkıntı olmadı ama sende çıkabilir, ben daha çok vücuda giren karbonhidratı en aza indirgeyip gerektiği zaman vücut kendi yağlarından kullandırtmaya zorladım asıl mantık buydu, misal akşam aç yatıp, sabah kalktığınızda vücutta tüketilecek yiycek kalmadığı için spor yaparsanız direk vücut yağlarını yakarsınız bunun gibi. birde bol bol su tüketin, çay kahve falan şekersiz istediğiniz gibi için, coca cola zero da olsa yönelmeyin kimyasal olan çoğu şeye güvenmeyin hatta neyse öğrenirsiniz. meyva yerken gün içinde fazla yemeyin ama hiçte kesmeyin vitaminler önemlidir ayrıca c vitamini, kafein metabolizmayı hızlandırır bunlara da bakın.

araştırın, öğrenin bazen deneyin yanılın, olmadı doktora sorun, hiç öyle kendinize güvenin falan demiycem, kafanız rahat olsun çokda zor değil acele etmeyin yalnız sağlık sıkıntısı yapabilir, benden bu kadar hadi güle güle.

sepya renkli fotoğrafları, siyah beyaz değilde sarı beyaz olan, ama orjinal olan siyah-beyaz dan renkli geçilen dönemde vardı, tabiki de orjinal aile fotoğraf albümünde olan eski fotoğraflardan bahsediyorum, bir fotoğraf efekti olarak değil fotoğrafın kendisi olarak.
bahsederken içimi huzur kapladı, yada yeni adaçayı içtim ondan da olabilir.

tecrübe edinmek, ufku genişletmek gibi normal insanlarla aynı olan nedendir. unutmaki;
"Qui-Gon Jinn: There's always a bigger fish."
— Star Wars Episode I: The Phantom Menace.

eşinin telefonun bataryasının bitmesine sebep olacak kadındır, ama asıl işkence evde başlayacaktır bu yüzden kask, dizlik, kalkan ile eve gidilmesi daha makbüldür.
ayrıca 138 ney lan? bir arama 50 saniye sürse kadın yaklaşık 2 saat telefonda demek*, beyin kanseri olacak radyasyondan.

yemekten önce söylenir, askerde daha uzatılmışı " tanrımıza hamd olsun, milletimiz var olsun, afiyet olsun" şeklinde versiyonu da vardır. yemeği aile bireylerinden biri yapmışsa ellerine sağlık, kesene bereket gibi hayırlı dualarla bir ritüel tamamlanır.

python dersleri uçurulan yada benim bulamadığım güzel eğitim sitesidir, gerçi onun dışında çoğu alanda birçok yenilikler yapmışlardır.
1 eylül de challenge ödüllü matematik yarışması yapıcaklarmış.*

çirkin kadın yoktur, az votka vardır sözünü baz alan erkektir, ayrıca grubun güzellik standardı nedir.

sigarayı bırakalı bir ay oldu lan, koskoca bir ay. umarım ömrümün sonuna kadar da başlamam ama farkettiğim şey şu ki aslında bir alışkanlık bırakmak herşey aslında kafa da ve ilk hafta bitince insan daha da rahatlıyor ve gitgide bir yerde görmedikçe de aklıma gelmiyor. kendimle gurur duydum resmen bırakamam dediğimi bıraktım ya ben bu gazla bir daha cumhurbaşkanlığı seçimine aday bile olurum.

(bkz: sakin ol ve elindeki penisi yavaşça yere bırak)

"peki" dir.
daha kötüsü olamaz.

yanılmıyorsam ilki 2001'de yapılan, asıl amacı grafik motorunu tanıtmak iken oyunun daha çok öne çıkmasıyla efsanleşen oyun.
yalnız biri kamikazelere söylesin kafa bu kafa bir kere bağır yeter, ne öyle zilyonlarca aaaaaaaaaa diye bağıran adamın üstüne koşturması.

ölününce ölünen, exp eşya falan komple giden mmofps survivor oyunudur.

3 mart 15 mart arası yayımcı şirket(games-masters) ile yapımcı şirket(est soft) arasında anlaşmazlık olmuş ve yapımcı şirket avrupa serverini geri almıştır. oynamak isteyenler hesaplarını yeni site üzerinden transfer etmek gerekmektedir.
resmi açıklamalara göre yarın yeni güncelleme gelerek 7. karakter sınıfı olan gladiator gelecektir. armorset giyecek ve silah olarak chakram adı verilen yeni bir silah tipi kullanacaktır. ayrıca bir serverda açılan maksimum karakter sayısı 6 iken itemshop tan alınabilen character expander ile maksimum 7 karaktere yükselicek. heyecanla bekliyoruz.